Ankara Termal Turizm - Sizin Portal

Ankara Termal Turizm

Wednesday, May 14, 2008

Kızılcahamam Kaplıcası : Suyun ısısı; büyük kaplıca kaynağında 47 °C, küçük kaplıca kaynağında 44 °C, Kızılcahamam Maden Suyu kaynağında 19.5 °C, Acısu Kaplıcası kaynağında 34 °C, Şey Hamamı kaynağında 43 °C, Acısu kaynağında 37 °C’dir. Su fiziki ve kimyasal bileşim olarak hipertermal, hipotonik sular sınıfındadır. Tesislerden içme ve banyo kürleri şeklinde yararlanılmaktadır. İçme kürleri karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsak, iç ve dış sökresyon kolenlar ve metabolizma hastalıkları; banyo kürleri kalp, dolaşım bozuklukları, romatizma üzerinde etkilidir. Alan çevresinde konaklama tesisleri mevcuttur.
Kızılcahamam Şey Hamamı Termal Turizm Merkezi : Kızılcahamam-Çerkeş yolu üzerinde Güvem bucağının 2 km. batısındadır. Suyun ısısı 43 °C’dir. Su kimyasal bileşim olarak bikarbonatlı, sodyumlu, kalsiyumlu, karbondioksiti ve florürlü bir bileşime sahiptir. Termal tesislerden içme ve banyo kürleri olarak yararlanılmaktadır. Termal suların romatizma, eklem ve kireçlenme, mide ve bağırsak, kan dolaşımı, sinirsel hastalıklar, karaciğer ve safra kesesi, beslenme bozukluğu gibi hastalıklara olumlu etki yaptığı bilinmektedir. Tesis çevresinde konaklama tesisleri bulunmaktadır.
Ayaş İçmesi ve Kaplıcası : Sıcaklık derecesi 51 °C’dir. Üst solunum yolu hastalıklarına ve akciğer hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.
Ayaş Karakaya Kaplıcası : Kaplıca suyunun sıcaklık derecesi 31 °C. Kimyasal bileşimi bikarbonat, sodyum, kalsiyum ve karbondioksit içermektedir. İçme olarak da yararlanılmaktadır.
Dutlu-Tahtalı Kaplıca ve İçmeleri : Beypazarı ilçesindedir. Su kaynaklarından kaplıca ve içme olarak yararlanılmaktadır. Su sıcaklığı 31-52 °C’dir. Kaplıca suyu klorürlü, sülfatlı, sodyumlu, kalsiyumlu, karbondioksitli bir bileşime sahiptir. Cilt hastalıkları, karaciğer, safra kesesi, pankreas, damar sertliği rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
Çubuk Melikşah Kaplıcası : Ankara’ya 30 km. uzaklıkta Çubuk ilçesindedir. Suyun sıcaklığı 31 °C‘dir. Kaynak suları kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat içermektedir.
Haymana Kaplıcası : Ankara’ya 73 km. uzaklıktaki Haymana ilçesindeki kaplıcanın su sıcaklığı 44.5 °C’dir. Suyun bileşimi; bikarbonat, kalsiyum, sodyum, magnezyum ve karbondioksitten oluşmaktadır. Mide, karaciğer, pankreas, damar sertliği, akciğer rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
Mağara Turizmi
Bizans Dönemi Mağaraları : Güdül ilçesi, Kirmir Çayı kenarında İnönü mevkiinde bulunmaktadır. Bu tarihi yerüstü mağaralarının Bizanslılar döneminden kaldığı tahmin edilmektedir. Dağın içini oymak suretiyle yapılan bu mağaralarda, merdivenlerle kat kat yukarılara çıkılmaktadır. İç Anadolu’daki Ürgüp-Göreme mağaralarına benzerlik göstermektedir. Aynı zamanda burası, merkezi bir yerdeki kilisesi ile bir köy topluluğunu andırmaktadır. Kirmir Çayı’nın zamanla altını oyduğu dağın parçalanmasıyla yukarı katlara çıkan merdivenlerin bazıları, açıkta kalmış tarihi bir görünüm arz etmektedir.
Tuluntaş Mağarası : Ankara’ya 15 km. uzaklıkta Gölbaşı ilçesindedir. İncek, Hacılar ve Tuluntaş köyleri arasındaki Karayatak Tepe mevkiinde bulunmaktadır. Uzunluğu 5 km., genişliği 1-1.5 km., yüksekliği 30-40 m. olan büyük bir kireç taşı bloğunun içinde, kimyasal erimeler sonucunda oluşan mağarada görülmeye değer dikit, sarkıt ve sütunlar bulunmaktadır
ANKARA’NIN DOĞAL SEMBOLLERİ
Ankara Kedisi

Ankara Kedisi dünyanın en sevilen saf kan kedi ırkları arasında yer almaktadır. Nesiller boyu “Ankara” her zaman uzun tüylü kediyi nitelendirmek için kullanılan bir terim olmasına rağmen tek saf kan Ankara, ataları Türkiye’den çıkmış olan Türk Ankarası’dır. Ankara kedisi Türkiye’de üretilmiş doğal ve saf bir kedi ırkıdır. Ankara kedisi ülkesinin ulusal hazinelerinden biri sayılmaktadır. Ankara Kedisi dünyanın dikkatini ilk kez Haçlı Savaşları sırasında çekti. 1620-1625 yıllarında Fabri de Peiresc adındaki bir Fransız bilim adamı ülkesine eski Ankara’dan bir kaç saf beyaz kediyle dönmüştü.

Ürettiği yavrular Fransız soyluları arasında dikkatle dağıtıldı. İlk yavrulardan biri Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu’ya verildi. 18.yy da XV. Louis gibi XVI. Louis veMarie Antoinette de bu asil kedilerin hayranları arasına girdi. Bu dönemde yapılmış pek çok yağlı boya tablo Ankara Kedilerini çeşitli renklerde resmetmektedir. 19.yy’da pek çok Ankara Kedisi Fransa’dan Amerika’ya İhraç edilmiştir.

1962′de birçok Amerikan askeri personeli, Ankara Hayvanat Bahçesi’nde 45 yıllık bir üretim programının ürünü olan Ankara Kedilerini gördüler. Bir kaç çift alınarak Amerika’ya götürerek ırka ilginin yeniden doğmasını sağladılar. Bu ipeksi orta uzunlukta kürkü olan ince uzun yapılı kediler safkan kedi güzelliği ve zevkini çıkaran tüm ülkelerde sevilip ilgiyle üretilmeye devam etmektedir.

0 comments: