Jeep Safari - Sizin Portal

Jeep Safari

Thursday, June 19, 2008

Beton yığınları arasında yılboyu yaşamaktan bıktıysanız, şehir yaşantısı sizin için artık çekilmez oluyorsa, tatilde yeni bir alışkanlık edinin. Yolunuz eğer Antalya Kemer civarına düşüyorsa, hiç düşünmeden jeep safariye katılın. Göreceksiniz, yakıcı sıcaklarda, bir gün boyunca buz gibi sularda yüzüp, el değmemiş doğanın tadını çıkarmak, size ne kadar keyif verecek.

Nasıl gidilir ?
İstanbul’dan yola çıkacaklar için rota belli. Önce Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçmek. Ardından da paralı otoyolu kullanarak Adapazarı’na kadar gitmek. Daha sonra ise Bilecik yolunu kullanacaksınız. Yalnız burada yaklaşık 60 kilometre süren yol yapım çalışmaları nedeniyle işiniz biraz zor. Çok dikkatli olmalısınız. Yorgun olarak bu yola girerseniz çok zorlanırsınız.

Bilecik’i geçtikten sonra Kütahya, Afyon üzerinden, Burdur ve Antalya’ya ulaşıyorsunuz. Jeep safariye katılmak için Antalya, Kemer, Göynük, Beldibi, Tekirova gibi yörelerde istediğiniz yerlerde kalabilirsiniz. Safari düzenleyen şirketler burada kurdukları temsilcilikler kanalıyla, herkesi jeep safariye başladıkları Kemer yakınlarındaki benzin istasyonuna getiriyor. Buradan da safariye başlanıyor.

Antalya - Kemer arasındaki yol, özellikle hafta sonu günübirlik turistlerin yoğun akınına uğruyor. İki şeritli sahil yolunda ve tünel girişlerinde hatalı sollama yapmadan, normal konvoy hızında yolun keyfini çıkarıp, sabırlı araç kullanmanızı tavsiye ederiz.

JEEPLERİN ÖZELLİKLERİ

Parkur Jeep Safari şirketi, safaride, özel olarak imal edilen üstü açık, 15 adet Lada Niva 1700 model, 4×4 jeepleri kullanıyor. Jeeplerin teknik bakımlarından sorumlu olan Nedim Kaymak, jeeplerde özel yapım koruyucu takviyeli korkuluk bulunduğunu, tamponların da sağlamlaştırıldığını söylüyor. Helezonlu araç ağırlığı 1100 kilo. Diğerlerine göre devrilme ihtimali oldukça zayıf. Tur rehberi Ömer Belinci, jeeplerin safari için ideal araç olduğunu katılanlara anlatıyor.

Araçlar safari dönüşü her akşam kontrolden geçiriliyor. En sık görülen arızaları ise rotiller ve rot başlarında rastlanıyor.

Araçların benzin deposu 55 litre. Araçlarda şamrelli kar lastiği kullanıyor.

Tur 09.30′da başlıyor, 18.00′de sona eriyor.

Nerede kalınır ?
Beldibi, Göynük, Kemer, Tekirova, Çamyuva kıyıları Türkiye’nin en şık, modern otel ve tatil köylerinin bulunduğu sahil şeridi. Jeep safariye Kemer ve Göynük’ten katılanlara en yakın konaklama tesislerinden biri, 1996 yılı haziran sonunda hizmet açılan beş yıldızlı Royal Resort hoteli. Eyilik ailesinin işletmesi olan ve toplam 850 yatak kapasiteli otelde, hepsi balkonlu ve deniz manzaralı 350 oda ve villa var.

Odalarda, televizyon ve müzik yayını, zengin birer minibar, klima, özel şifreli kasalar yer alıyor. Tek bir ağaç kesilmeden yapılan nehir görünümlü yüzme havuzu son derece kullanışlı. Otel ayrıca, Antalya’daki tek kapalı yüzme havuzuna sahip. Yılboyu açık olan tesisin bin kişilik toplantı salonu, kongre turizmine hizmet verecek seviyede.

Kemer bölgesinde kalabileceğiniz diğer tesislerden biri de Club Med Kemer tesisleri.

Jeep safariye katılanların kalabilecekleri yerlerin arasında Kemer’de bulunan oteller de var. Sadece otelde kalmanız da şart değil. örneğin Kemer’den uzakta bulunan Adrasan’da bile kalsanız, jeep safari turu düzenleyen şirke sizi oradan alıp Kemer’e buluşma noktasına getiriyor. Ve siz de safariye katılma imkanı buluyorsunuz.

Aynı şey, Antalya civarındaki yerleşim yerleri içinde geçerli. Yeterki safari turu düzenleyen şirketlerden biriyle bağlantı kurun. Gerisi onlara kalıyor. Sizi alıp Olimpos Milli Parkı içinde yer alan Beydağları’nın zirvesine çıkarıyorlar.

İlginç yerler
Antalya bölgesinde jeep safari yapılan en güzel yer, Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkı. Kaldığınız otelden sizi getiren tur şirketi sorumluları, Kemer yakınlarındaki benzincide diğer safaricilerle sizi biraraya getiriyor. Bundan sonra herkes rehber denetiminde jeeplere binebiliyor. Eğer fazla zorlanmam diyorsanız ve jeep de varsa, size de sürme şansı veriyorlar.

Jeep safari düzenleyen şirketler katılanları da sigortalıyor. Bu şekilde görünmez kazalara karşı da içiniz rahat olarak yolculuğuna başlıyorsunuz.

Bölgede bir çok safari düzenleyen yirket yer alıyor. Ama Şaban Taşgın’ın işletmeciliğini yaptığı Parkur Seyahat’in farkı, Lada Niva 1700 jeeplerle, safari yapması. Bu jeepler özel olarak kesilmiş ve safari için hazırlanmış. Devrilme riski, diğer kullanılan jeeplere göre daha az.

SAFARİ BAŞLIYOR…

Grubun toplanmasıyla birlikte, kemer Aslanbucak Köyü’nden Beydağları’na doğru hareket ediliyor. 3 - 4 kilometre sonra asfalt yol sona eriyor. Yol toprak oluyor. Ve safarinin ayrılmaz özelliği olan toprakla biraraya geliyorsunuz.

Sürekli ve yoğun ağostos böceği sesleri arasında Antalya’ya oranla daha serin, ve raha temiz yayla havasıyla yol alırken, önünüzde 108 kilometre sürecek maceralı yolculuk başlıyor.

İlk durak Kesmeboğazı mevkii. Burası bazı turların ilk, bazılarının da son durağı.

İlk mola yeri olarak burayı seçenler, dağdan inen buz gibi suda yıkanma molası da veriyor.

Ufak şelaleden kayıp serin sularda yüzmenin tadına doyulmuyor

Yanına mayosunu alanlar, daha turun başlangıcında serin dünyaya hoş geldin diyerek, yüzüyor. Derenin üstünde bulunan köprünün ayakları, Likya döneminden kalma. Kalıntılar daha sonra Trabzonlu taş ustaları tarafından yeniden yapılandırılmış ve faal hale getirilmiş. Kışın coşan derenin su seviyesi yola kadar yükseliyor.

SONAK SEYRİ… TANRILARIN MEKANI…

Sonak seyri, ilk mola verilen yerlerin başında geliyor. Orman işçilerinin kışı geçirdikleri yer. Ormanda yer alan çeşmebaşında serinleyen tur yolcuları, Gedelme Köyü’nün bir mahallesi olan Tek Kanat’da yufka ekmek, keçi peyniri ve çay molası veriyorlar. Köy evlerini bahçelerine turistlere köy kadınlarının yaptığı el işi danteller sergileniyor. 1600 metre yükseklikte, 13 - 14 derece serin havada vadiye seyredip fotoğraf molası veriliyor. Daha sonra 2600 metre yükseklikteki Olimpos Dağı(Yunan mitolojisine göre, Tanrıların toplandığı yer) görülüyor ve sıradaki bir başka mola yerine, Yörük mezarlığına geliniyor.

Yörük mezarları
Yörük mezarları

Terkedilen köyde 25 yıldır gömü yapılmamış. Ağalar Köyü, bu gibi soğuk, hazmettirici ve şişirmeyen özelliğiyle ünlü kaynak suyu sayesinde iştahları açıyor. Yolun sol tarafında ilginç şekilli kayalara da rastalamak mümkün. Bunlardan biri Klu Klux Klan maskesine benzeyen doğal taş. Bir de timsah başına benzeyen bir başka taş daha var ki, o da turistlerin bol bol fotoğraf çekmesine neden oluyor.

AÇIKHAVADA UYKU…

Öğle yemeği molası 13.30′da Altınyaka sınırları içindeki canlı alabalık restoranlarında veriliyor. Forella ve Özer restorranları aynı zamanda birer alabalık üretme çiftliği. Yöreye gelenler, yer yataklı küçük köy evlerinde ağırlanıyor.Yol üzerinde küçük ama müthiş lezzetli yeşil elmlar satan bir sürü çocuğa rastlıyorsunuz. Restoranda yemek ücretlerini tur şirketi ödüyor. Yemek sonrası ayakkabılarını çıkararak, dinlenme teraslarında bağdaş kurup oturanlara isteğe göre elma çayı, adaçayı ya da kahve servisi yapılıyor. Mustafa Özer’in işlettiği restoran, gece kalmak isteyenler için de ideal. Battaniyelere sarılarak köşklerde yatılıyor.

Yemek sonrası keyif…
Yemek sonrası keyif…

Yemek sonrası inişe geçilirken, Saraycık Harabeleri, Akropol kalıntıları ve tarihi eserler görülüyor.

Gün akşam olurken, tur rehberi size günün anısı olarak “Toros Fatihleri”nden bir olmaya hak kazandığınızı gösteren sertifikanızı da veriyor.

Eğre dönüş yolunda kesmeboğazı’na geldiyseniz, gün boyunca toz içinde kalan bedeninizi serin sulara atıp, hem serinliyor hem de temizleniyorsunuz.

Ardından başlangıç noktasına çağrılan minübüslerle kaldığınız otele götürülüyorsunuz.

Tur bitiminde doğaya öyle alışıyorsunuz ki, aynı parkura defalarca çıkan turistlere sık sık rastlanıyor.

0 comments: